Ganga (Ganj) nehri

 

Ganj Nehri Hindistan Yarımadası’nda önemli bir nehirdir. Hindistan ve Bangladeş halkı için büyük kültürel, dini ve ekonomik öneme sahiptir. Hindistan nüfusunun %40’ına su sağladığı için Ganga namı diğer adıyla Ganj Nehri Hindistan’ın can damarıdır.  Nehir çok çeşitli mahsuller için bir sulama kaynağıdır. Bu yazımızda genel Ganga (Ganj) Nehri hakkında genel bilgiler yer almaktadır.

Genel olarak Ganga (Ganj) Nehri

Ganga nehri

Ganj nehrine Cahnavi, Ganga, Shubhra, Sapteşvari, Nikita, Bhagirathi, Alaknanda, Padma ve Vişṇupadi gibi çeşitli isimler verilir. Hem resmi hem de popüler olarak Hintçe/Hindī’de ve diğer Hint dillerinde Ganga olarak adlandırılsa da uluslararası alanda adı olan Ganj adıyla bilinir. Ganga (Ganj) nehri Alaknanda ve Bhagirathi akarsılarının Devaprayag kasabasında birleşerek Uttarakand eyaletindeki Rishikeş şehrindeki dağlardan çıkar ve Ganga olarak bilinen ana akıntıyı oluşturur. Bahsedilen bu iki akarsu Ganga (Ganj) nehrinin iki ana kolunu oluşturur. Alaknanda akarsusu daha uzun olması nedeniyle hidrolojide Bhagirathi Hindu Mitolojisinde kaynak sağlar.

Ganga (Ganj) nehrinin hacmi, daha fazla kol aldıkça ve yoğun yağış alan bir bölgeye girdikçe debisi belirgin şekilde artar. Dolayısıyla nehrin akışı mevsimsel farklılıklar gösterir. Zira Nisan’dan Haziran’a kadar eriyen karlar nehri besler, yağmur mevsimi olan Temmuz’dan Eylül’e kadar yağmur taşıyan musonlar sellere neden olur. Kış aylarında nehrin akışı azalır.

Ganga (Ganj) nehri Himalaya dağlarından ve Bangladeş’teki Bengal Körfezi’ne kadar uzanır. Yaklaşık 64. 000 km uzunluğunda olan Ganga (Ganj) nehri  dünyanın en büyük deltasıdır. Ganga (Ganj)nehrinin uzunluğu Hindistan topraklarının dörtte birini kaplar ve havzası yüz milyonlarca insanı besler. İçinden aktığı Hint-Ganj Ovası’nın büyük bölümü Hindustan olarak bilinen bölgenin kalbidir. Bu havza MÖ 3. yüzyılda Çandragupta’nın kurduğu Maurya imparatorluğundan 16. yüzyılda kurulan Babür İmparatorluğu’na kadar birbirini izleyen uygarlıkların beşiği olmuştur.

Ganga (Ganj) havzası bir zamanlar yoğun ormanlık bir araziydi. Tarihsel yazılar 16. ve 17. yüzyıllarda burada vahşi fil, bufalo, bizon, gergedan, aslan ve kaplanların avlandığını gösterir. Ancak gelişen teknoloji ve şehirleşmeyle birlikte havzanın orjinal doğal birki örtüsü kaybolur. Arazi artık sürekli artan bir nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için yoğun bir şekilde ekildiğinden geyik, yaban domuzu ve yaban kedisi ile bazı kurtlar, çakallar ve tilkiler dışında büyük vahşi hayvanların sayılarında büyük bir azalma görülür. Yine de deltanın Sundarbans bölgesinde bazı Bengal kaplanları, timsahlar ve bataklık geyikleri hala neslini korumaya devam eder.

Etnik olarak, Ganga (Ganj) havzasının insanları karışık kökenlidir. Havzanın batısında ve merkezinde başta muhtemelen Dravidyen veya Austroasiatic dillerini konuşanlar yaşar. Sonra topluluğa Hint-Aryan dillerini konuşanla katılır. Zamanla bu topluluklarlaHindistan’ın batısından gelen Türkler, Moğollar, Afganlar, Persler ve Araplar iç içe geçer. Doğuda ve güneyde, özellikle Bengal’de, Avusturya-Asya, Hint-Aryan ve Tibet-Burman dillerini konuşan insanlar yüzyıllar boyunca nüfusa katılır.

Hızla artan nüfus, yükselen yaşam standartları ve sanayileşme ve kentleşmenin katlanarak büyümesi, genel olarak su kaynaklarını ve özel olarak da nehirleri çeşitli bozulma biçimlerine maruz bırakmıştır. Bu bozulmadan Ganga nehri de payına düşüne almıştır. Diğer birçok nehir gibi, insan ve hayvan atıklarının ve endüstriyel atıkların nehre boşaltılması, nüfus yoğunluğunun artması Ganga (Ganj) nehrinin kirlenmesine yol açmıştır. Bununla birlikte festival zamanları Hinduların arınmak için Ganga (Ganj) nehrinde yıkanması, yiyecek, bitki gibi sunularını nehre bırakması, cesetlerin nehrin kıyısında yakılması da kirliliğine neden olan unsurlar arasında yer almıştır.

Ganga (Ganj) Nehri bazı bölgelerde, özellikle de kurak mevsimlerde, yıkanmak için bile elverişsiz hale gelir. Küresel iklim değişikliği tehdidi, buzul erimesi, nehrin yukarı kesimlerindeki altyapı projelerinin etkileri nehrin akışını etkiler. Tüm bunlar kapsamlı bir müdahale gerektiren sorunları gündeme getirir. Bunun üzerine Hindistan Başbakanı Raciv Gandhi tarafından Haziran 1986’da “The Ganga Action Plan (GAP)/Ganga Eylem Planı ” başlatılır. Projenin temel amacı evsel atık suların durdurulması, yönlendirilmesi ve arıtılması yoluyla su kalitesini iyileştirmek ve tanımlanmış kirletici birimlerden kaynaklanan zehirli ve endüstriyel kimyasal atıkların nehre girmesini önlemektir. 20 Şubat 2009’da Hindistan Merkezi Hükümeti tarafından “National Ganga River Basin Authority (NGRBA)/lusal Ganga Nehri Havzası Kurumu” kurulur.

Ganga (Ganj) Nehri Hindistan’ın “Ulusal Nehri” ilan edilir. 2010 yılında Hindistan hükümeti 2020 yılına kadar 1.560 millik nehre işlenmemiş belediye kanalizasyon veya endüstriyel atık suların girmemesini sağlamak için 4 milyar dolarlık bir kampanya başlatır. Daha sonra nehrin su kalitesini yükseltmek, çevresel olarak sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak amacıyla Ganga nehrinde minimum ekolojik akışları sürdürmek için 2 Ağustos 2011 tarihinde Dernekler Tescil Yasası 1860 uyarınca bir dernek olarak “National Mission for Clean Ganga/Temiz Ganga için Milli Görev” kurulmuştur.

 

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir