Ganga miti, Ganj Miti

 

Su yaşamın, hayatın ve canlılığın en önemli unsurudur. Bu nedenle insanlar tarih boyunca akarsular, nehirler, göller etrafında yerleşmişlerdir. İnsan hayatının ve tabiatın vazgeçilmezi olan su insanlar tarafından kutsal kabul edilmiştir. Su kutsal varlıklarla ilişkilendirilmiş, kökeni kutsal varlıklara bağlanmıştır. Bu nedenle suyu kirletmek, suya izinsiz girmek, suya saygısızlık etmek yasaklanmıştır. Bu tür davranışları yapanların cezalandırılacağına, lanetleneceğine inanılmıştır. Bu çerçevede dünyanın en önemli yerleşim güzerganını ve deltasını oluşturan, Hintliler tarafından kutsal kabul edilen  Ganga (Ganj) mitinden bahsedeceğim.

Ganga

Ganga/Ganj Hindu mitolojisinde kutsal bir nehir olarak kabul edilir. Ganga tanrıça olarak kişileştirilir. Yaratıcı tnarı  Brahma’nın  kızı olduğuna inanılır. Sıklıkla saflık ve temizlikle ilişkilendirilir. Hindu mitolojisinde Tanrıça Ganga ile ilgili çeşitli mitler bulunur. Bu mitler Ramāyaṇa, Mahābhārata Destanı ve Purāṇalarda yer alır. Bu mitler genel çerçeve olarak birbirine benzemekle birlilte farklı biçimlerde görülür. Tanrıça Ganga ve onun yeryüzüne inişiyle ilgili mitler MÖ 2000 ile 400 yılları arasına tarihlendirilir.

Genel olarak Tanrı Ganga’nın miti Ramāyaṇa Destan’ının  Bala Kaṇḍasında (çocuk bölümü) ermiş Vişvamitra, Mahābhārata Destanı’nda ermiş Agastya tarafından Rama’ya anlatılır. Ramāyaṇa Destandaki anlatıma göre Sūryavaṃşa (Güneş) hanedanlığının güçlü  kralı Sagar’ın iki karısı vardır. Tanrı Şiva’nın lütfuyla eşlerden biri ona hepsi aynı anda ölecek olan altmış bin oğul verirken diğer eşi krallığı devam ettirecek Asamanca adında bir oğul doğurur. Kral Sagar dünyadaki tüm asuraları (cinleri) yener ve kendisini tüm dünyanın tartışmasız hükümdarı olarak ilan edecek büyük bir at kurban töreni (aşvamedha yacña) düzenlemek ister. Bunun için yaygın olan bir uygulamayı takip eder. Buna göre kurban edilecek atın istediği gibi dolaşmasına izin verilir. Onu savaşçılar takip eder.

ganga 2

Atı durdurmak savaşa meydan okumak demekken durdurmamak saygı demektir. Kral Sagar’ın altmış bin oğulu atı takip eder. Ancak aşırtıcı bir şekilde at kaybolur. Çünkü kendi tahtına karşı bir meydan okunmasından korkan Tanrı İndra insan kılığına girerek yeryüzüne iner ve atı ermiş Kapila’nın inziva yerine saklar. Kralın atmış bin oğlu atı aramak için yer üztü ve yer altı dünyalarını gezdiler. Sonunda ermiş Kapila meditsayon yaptığı mağaranın yakınında bir yerde atı gezerken bulurlar. Kralın oğulları atın çalınmasından ermişi sorumlu tutar. Bu sırada hiç birşeyden haberi olmayan ermişin meditasyonunu bozulur. Bu durum karşında öfkelene ermiş bakışlarıyla prens Asamanca dışında orada olan tüm prensleri küle dönüştürür.

ganga 5

Kral sagar haber ve aydınlatıcı bilgelik taşıyan gezici bir müzisyen ve hikaye anlatıcısı tanrı Narada aracılığıyla oğullarının ölüm haberini alır. Bunun üzerine kral torunu Ansuman’ı yer altı dünyasındaki ermiş Kapila’nın yanına gönderir. Oğullarının ruhlarının cennete girmesini ister. Ermiş Kapila Ansuma’na ruhları arındırabilecek ve özgürleştirebilecek kişinin yalnızca Ganga olduğunu ve onun cennette yaşadığını söyler. Kral sagar oğullarının arınması ve özgürleşmesi için tahtından vazgeçer ve Tanrı Brahma’ya dua etmek için kefaret uygulamaya başlar. Ancak kral amacına ulaşamdan ölür. Onun bu isteğini ne torunu Ansuman ne de Ansuman’ın oğlu Dilip yerine getiremez. Dilip’in oğlu kralı Bhagīrath atalarının bu istediği yerine getirmek ister. O, tanrı Brahman’ın huzuruna çıkmayı sağlayacak kefareti başarıyla tamamlar. Tanrı Brahma onun kefaretinden razı olur ve onunn isteğini yerine getireceğini söyler. Ancak Tanrı Brahma onu tanrıça Ganga’nın akıntısının şiddetli gücünden dolayı dünyayı harap edeceği konusunda uyarır. Tanrıça’nın bu gücünü kontrol altına almaya yetecek güce sahip olan Tanrı Şiva’ya dua etmesini tavsiye eder.

ganga miti 1
Kral Bhagīrath gerekli kefareti yerine getirdikten sonra Tanrı Şiva’nın huzuruna çıkar. Tanrı Şiva onun keçeleşmiş buklelerinden Tanrıça Ganga’yı akıtma istediğini kabul eder. Fakat o güçlü Şiva’yı bile şiddetli akıntısıyla silip süpürebileceğine dair yersiz ve kibirli duygusunu dindiremez. Yine de Tanrıça Ganga Tanrı Brahma’nın dünyaya inme emrini kabul eder. Tanrıça Ganga’nın aktığı sahneye tanık olmak isteyen Devalar, Yakşalar, Gandharvalar ve diğer tarısal varlıklar meskenlerinden ayrılarak Gökyüzünde toplanır. Bundan dolayı Gökyüzü sanki yüz Güneş tarafından aydınlatılmış gibi parlak bir şekilde görünmeye başlar.

ganga 3

Tanrıça Ganga’nın kendisi hakkındaki kibirli düşüncelerini ve tavrını fark eden Tanrı Şiva ona bir ders vermeye karar verir. Tanrı Şiva yılan gibi saç buklelerini açarak tüm gökyüzünü kaplar. Tanrıça Ganga’nın tüm yayılmış dalgalarını buklelerinde toplar ve onu şiddetli akışını bastırır. Tanrı Şiva’nın keçeleşmiş saçlarından yeryüzüne inerken Tanrıça Ganga’nın suyunda zıplayan balıklar ve yılanlar yıldızlara ve şimşeklere, geniş su yüzeyindeki köpükleri kuğulara benzer.

Yol boyunca Ganga’nın yükselen suyu gök gürültüsü gibi bir ses çıkarır. Suyundaki yaşayan çeşitli balıklar, kaplumbağalar, timsahlar ve diğer canlılar görülebilir. Nehir at sırtında ilerleyen kral Bhagīratha’yı takip eder. Böylece altı bin oğlunun küllerinin bulunduğu yere ulaşılır. Kral Bhagīratha’nın atalarının ruhları serbest bırakılır.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir