Okyanusun Çalkalanması

okyanusun çalkalanması

 

Hindu mitolojisinde öne çıkan ve en iyi bilinen mitlerden biri Okyanusun Çalkalanma mitidir. Okyanusu çalkalama eylemi Hintlilerin kültürel hafızasına ışık tutar ve birçok geleneksel resmin konusu olur. Literatürde Sāgara Manthan veya Kşirasāgara Manthana olarak geçer. Okyanusun çalkalanma miti Başta Ramāyaṇa ve Mahābhārata destanı olmak üzere Bhāgavata, Matsya, Skanda, Padmā, Brahmāṇḍa Agni ve Vişhṇu Purāṇa’da geçer. Okyanusun çalkalanması tanrılar (deva) ve ifritler (asura) arasında sürekli devan eden mücadelenin merkezi olaylarından biridir. Bu yazımızda sizlere “okyanusun çalkalanması” mitinden bahsedeceğim.

Mit Hakkında Genel Bilgi

Okyanusun çalkalanma miti Başta Ramāyaṇa ve Mahābhārata destanı olmak üzere Bhāgavata, Matsya, Skanda, Padmā, Brahmāṇḍa Agni ve Vişhṇu Purāṇa’da geçer. Sonsuz yaşam iksiri amṛtanın kökenini açıklayan okyanusun çalkalanma mitinin anlatımı küçük detaylara göre bahsedilen metinlerde farklılık gösterir. Örneğin Matsya, Vişṇu gibi purāṇalar çalkalama sırasında halāhala (kālakūṭa) zehrinin ortaya çıkışını ve tanrı Şiva’nın bu zehri içerek insanlığı kurtardığını anlatır. Mahābhārata ve Rāmāyaṇa’da bu detay yer almaz. Bununla birlikte popüler bir hac ve festivali mahā kumbhmelānın köklerini arayan bazı kişiler anlatımı tanrıların amṛtayı (ölümsüzlük iksiri) ifritlerden uzaklaştırırken nektarın birkaç damlasının dünyanın dört farklı yerine (Haridvar, Prayaga, Uccaini Trimbak) düştüğünü belirtmek için genişletir. Mite göre bu yerler belli bir mistik güç ve manevi değer kazanır. Bu nedenle her on iki yılda bir bu dört yerde bir mahā kumbhmelāyı kutlar. İnanırlar mahā kumbhmelā zamanı buralarda yıkandıktan sonra mokşayı (kurtuluşu) elde edeceğine inanırlar. Aşağıda Vişṇu Purāṇa’da geçen anlatımına yer verilecektir. (Vişṇu Purāṇa 1.9.65-114)

Okyanusun Çalkalanması

Vişṇu Purāṇa’nın yazarı Parāşara ermiş Maitreya’nın sorusu üzerine kendisine ermiş Marīçi’nin anlattığı şans talih tanrıçasının Şrī (Lakşmī) tarihini şu şekilde anlatır: Bir gün ermiş Durvasa apsaralardan (peri) göksel çiçeklerden yapılmış bir çelenk alır. O bu çelengi yolda gördüğü İndra’ya verir. İndra çelengi fili Airavata’nın başına yerleştirir. Fakat fil çelengi yere fırlatır. Bu harekete öfkelenen Durvasa İndra’yı üç dünya krallığından mahrum kılacak şekilde lanetler.  İhtişamlarından mahrum bırakılan İndra ve tanrılar Brahma ile birlikte süt denizinin kuzey kıyısına giderler. Onlar burada eski ihtişamlarına kavuşturması için Vişṇu’ya dua ederler.

Duayı işiten Vişṇu onlara “süt okyanusunu ifritlerle birlikte çalkalarsanız gücünüzü arttıracağım. Çalkalama esnasında ölümsüzlük nektarı çıkacak. Bu nektarla sadece güç değil ölümsüzlükte elde edeceksiniz” der. İfritlerle iş birliği yapan tanrılar ölümsüzlük nektarını elde etmek için çeşit çeşit şifalı bitkileri ve otları getirip süt okyanusuna atarlar. Okyanusu çalkalamak için Mandara dağını bir asaya, ip için yılan Vāsuki kullanarak okyanusu çalkalamaya başlarlar. Tanrılar ve ifritler okyanusu çalkalarken Vişṇu üç biçim alır. Çalkalamaya yardım için bunlardan biri tanrılara diğeri ifritlere katılır. Üçüncüsü ise Vişṇu kampumbağa (kurma) şeklini alarak Mandara dağını destekler.

çalkalama başlangıcı

Tanrılar ve ifritler tarafından bu şekilde karıştırılan okyanustan sırasıyla şunlar çıkar: Önce inek Surabhi ortaya çıkar. Gökyüzündeki ruhsal aydınlanmayı elde etmiş kutsal siddhalar bunun ne olabileceğini merak ederken, sarhoşluktan gözleri yuvarlanarak şarap tanrıça Vāruṇī belirir. Derinliğin girdabından, cennetin perilerinin zevki olan göksel Paricata ağacı çiçekleriyle dünyaya güzel kokular saçarak fışkırır. Sonra cennetin perileri Apsaralar şaşırtıcı güzellikleriyle görünmeye başlar. Mahādeva (Şiva) tarafından alınan ay yükselir. Okyanustan halāhala zehri çıkınca yılan tanrılar (naga) onu ele geçirir. Beyaz bir cübbe giyen Dhanvantari elinde ölümsüzlük nektar (amṛta) kupasını taşıyarak çıkar. En son tamamen açmış bir nilüferin üzerine oturmuş ve elinde bir nilüfer tutan tanrıça Şrī (Lakşmī) güzelliğiyle ve ışıltısıyla parılayarak dalgaların arasından yükselir. Kendinden geçmiş büyük bilgeler, onu övmeye, ona adadıklar ilahileri söylerler. Şrī’nin (Lakşmī) yıkanması için Gaṇga ve diğer kutsal nehirler sularını hazır eder. Göklerin filleri saf sularını altın vazolara alarak dünyanın kraliçesi Şrī’nin (Lakşmī) üzerine döktüler.

ölümsüzlük nektarı

 Böylece yıkanan ve süslenen tanrıça Vişṇu’nun yanına gider. Şrī’nin (Lakşmī) onları terk edip Vişṇu’ya gitmesinden rahatsız olan ifritler ölümsüzlük nektarını Dhanvantari elinden kaparlar. Bunun üzerine Vişṇu nektarı geri almak için peri kılığına girerek onları büyüleyerek kandırır. Bu şekilde ölümsüzlük nektarını onlardan alır ve tanrılara teslim eder. Tanrılar nektarı içerler. Bunun gören ifritler çok sinirlenirler ve silahlarını alarak tanrılara saldırırlar. Ölümsüzlük nektarı tanrılara hem ölümsüz kıldığından hem de onlara yeni bir güç verdiğinden ifritler yenilir ve korkularından yer altı alemine kaçar. Tanrılar Vişṇu’ya saygılarını sunar, gökteki saltanatlarını devam ettirir.

Okyanusun Çalkalanmasında Ortaya Çıkanlar

samudra-manthan- ve lakshmi

  • Amṛta (ölümsüzlük iksiri)
  • Lakşmī (şans, talih tanrıçası)
  • Apsaralar (periler)
  • Varunī (şarap tanrıçası)
  • Kamadhenu (dilekleri yerine getiren inek)
  • Halāhala/ kālakūṭa (zehir)
  • Dhanvantari (Ayurveda tanrısı, tanrıların doktoru)
  • Kalpavṛkşa (dilek yerine getiren, hiç solmayan ağaç)
  • Çandra (Şiva’nın istediği ay)
  • Airavata (göklerin fili, tanrı İndra’nın binek hayvanı)

Ezoterik Açıdan Okyanusun Çalkalanması

Okyanusun Çalkalanması ezoterik açıdan insan bedeninde bulunan ilahi dişil enerjinin bir şekli olan kuṇḍalinīnin uyanışının sembolik bir temsili olarak yorumlanır. Dolayısıyla bu mit farkındalık anlamına gelir ve kişinin kendisine sığınan her şeyi çıkarmak için içinden geçmesi gereken iç gözlem sürecini ifade eder. Ortaya çıkabilecek bazı şeyler elverişli olabilirken, geri kalanı zararlı olabilir. Bununla birlikte okyanusun çalkalanması için ifritlerden yardım alınması iyinin değerini belirlemek için kötünün varlığına işaret eder. İnsanın aklı sayısız düşüncelerle meşguldür. Bu düşünceler iyi olduğu kadar kötürdür. Önemli olan iyiyi alıp kötülükten uzaklaştırmak ve mutlu bir hayat sürmektir. Buna göre mitte yer alan nesneler ve kişiler şunları ifade eder:

  • Süt okyanusu: Akıl
  • Tanrılar ve ifritler: Olumlu ve olumsuz düşünceler
  • Vasuki: Arzular
  • Vişṇu’nun kurma avatarı: Duyuların geri çekilmesi
  • Halāhala zehri: Istırap ve acı
  • Amṛta (ölümsüzlük iksiri): Kendini gerçekleştirme

 

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir